İspanya’da sol koalisyon hükümeti, Madrid merkezli telekomünikasyon şirketi üzerinde kamulaştırma ısrarını sürdürdü. Çok uluslu İspanyol şirket sağ iktidarı tarafından özelleştirilirken solcu hükümet, şirketin Suudi Arabistan’ın telekomünikasyon şirketi STC Group’un eline geçmesini önleme kararı aldı.
İspanya’da sol koalisyon hükümeti, stratejik öneme sahip olduğunu açıkladığı Madrid merkezli çok uluslu İspanyol telekomünikasyon firması Telefonica’nın çoğunluk hissesinin Suudi Arabistan’ın telekomünikasyon şirketi STC Group’un eline geçmesini önleme kararı aldı.
Bakanlar Kurulunda bugün alınan kararla hükümet, Telefonica’nın yüzde 10’unun “Devlet Sanayi Katılım Şirketi” (SEPİ) tarafından satın alınması talimatını verdi.
SEPİ, Ulusal Menkul Kıymetler Piyasası Komisyonuna (CNMV) yaptığı bildirimde, Telefonica’nın yüzde 10’unun satın alınmasına ilişkin girişimin başlatıldığını duyurdu.
Telefonica’nın mevcut durumda sermayesinin 20 milyar 500 milyon avro olduğu göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu yüzde 10’luk alımın 2 milyar 50 milyon avroya eşdeğer olması öngörülüyor.
Telefonica’nın telekomünikasyon alanında hem İspanya’da hem de uluslararası alanda lider bir şirket” olduğunu kaydeden bir açıklama yapan SEPİ, bu şirketin “ekonomi, üretken doku, araştırma, güvenlik, savunma ve nihayetinde vatandaşların refahı için hayati önem taşıdığını” vurguladı.
Telefonica, 1997 yılında dönemin sağ iktidarı tarafından özelleştirilirken, şimdiki satın alımla yüzde 10 ile çoğunluk hisseye sahip olarak tekrardan İspanya devletine dönecek.
Suudi Arabistan’ın telekomünikasyon şirketi STC Group, eylül ayında yaptığı açıklamada, Telefonica’nın yüzde 9,9’unu 2 milyar 100 milyon avroya satın aldığını açıklamıştı.
İspanya hükümeti, Telefonica’nın stratejik bir firma olduğunu savunarak, en büyük hissedarının Suudi bir şirket olmasına karşı çıkmıştı.
Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basına açıklama yapan Ekonomi Bakanı Nadia Calvino da Telefonica’nın yüzde 10’unun satın alınmasının “büyük stratejik telekomünikasyon projelerine devletin katılımını sağladığını” belirterek, bunun Fransa ve Almanya gibi diğer büyük Avrupa ülkelerinin benzer eylemleriyle