Büyük Ortadoğu Projesi’nde Yeni Aşama! Emekli Amiral Türker Ertürk açıkladı

Hamas‘ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. 

Gazze‘den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 300 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 500‘ü çocuk, 276‘sı kadın olmak üzere 1537 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 612 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

“MASAYA OTURULMAZSA BÖLGEYE YAYILABİLİR”

Filistin-İsrail gerilimine ilişkin Cumhuriyet TV‘de açıklamalarda bulunan Emekli Amiral Türker Ertürk, “Filistinliler İsrail’i acz içinde gösterdi ve birçok rehine alarak Gazze şeridine çekildi. İsrail Gazze şeridini tüm dünyadan tecrit etti. Bu şekilde ne kadar dayanabilirler bilinmez. İsrail kara harekatı yapmak istiyor ama öncesinde hedefleri vurarak direnci yumuşatmak istiyor. Büyük bir insanlık dramı yaşanıyor ve artacak. Tüm dünya bu konuda baskı yapmalı, masaya oturulmalı. Yoksa bu durum bölgeye yayılabilir. Nitanyahu Ortadoğu bölgesini yeniden şekillendireceğini söylemişti dolayısıyla İran’ı vurabilir. Bana ABD, Ukrayna savaşı devam ederken böyle bir yayılmaya imkan sağlamaz gibi geliyor” ifadelerini kullandı. 

“BUGÜN YAŞANANLAR 90’LI YILLARDA OLSAYDI”

Büyük Ortadoğu Projesi‘nin somut bir proje olduğunu belirten Ertürk, şunları söyledi:

“Bunların komplo olduğunu söyleyenler üzerinde operasyon geliştirilecek ülkelerin halklarını edilgen hale getirmeye ve gardını düşürmeye çalışıyorlar. Bugün yaşananlar 90’lı yıllarda olsaydı Irak, Suriye hatta Libya İsrail’in karşısına çıkardı. Şimdi Irak’ın böyle bir şansı yok çünkü atomize edildi, Suriye hala şekillendirilmeye çalışılıyor. İbrahim Anlaşmaları Filistin sorununda hiç mesafe katetmeden İsrail ile Arapları anlaştırmayı öngörüyordu.”

11 EYLÜL VE 15 TEMMUZ ÖRNEĞİ!

“Hamas bu anlaşmaları dinamitlemek için saldırıya geçti” diyen Ertürk şöyle devam etti: “Çünkü durumun kötüye gittiğini gördü. Bu yaşananların ardından Suudi Arabistan israil ile masaya oturmayaca çekinecektir. Filistin halkı ezildiğinde Arap halklarında protestonun yükselmesinden ve rejimlerine tehdit olmasından korktukları için geri adım atacaklardır.” 

İsrail istihbarat güçlerinin saldırıdan habersiz olduğuna ihtimal vermediğini aktaran Ertürk, “İsrail savunma konusunda önemli teknolojilere sahip. Her gün çalışmak için İsrail’e giden Filistinliler arasında da İsrail casusları var. Hamas bu saldırıya 2 yıldır hazırlanıyormuş. Bunu istihbaratın fark etmemesi mümkün değil. Ben bunu ilk saatlerde Ortadoğu’nun 11 Eylül’ü diye değerlendirdim. Eğer 11 Eylül olmasaydı, ABD uluslararası hukuku yok sayarak egemen ülkelere operasyon düzenleyemezdi. 15 Temmuz da aklınıza gelsin. Bu da Netanyahu için bir lütuf” diye konuştu. 

HAMAS LİDERLERİ TÜRKİYE’YE GELEBİLİR!

Yaşanan çatışmaların Türkiye’ye yeni bir göç dalgasını tetikleyebileceğine dair uyaran Ertürk, şu ifadeleri kullandı:

“Hamas’ın bulunduğu yere operasyon yapacaklar ve tüm o örgüt liderlerini bölgeden boşaltacaklar. Daha önce Beyrut’ta yaptıkları gibi. Bu konuda tetikte olmalıyız çünkü bu liderleri Mısır, Suudi Arabistan almaz. Geçen gün Erdoğan ile Selman görüşmüş, bizim almamız söz konusu olabilir. Ülkemizde radikal çok büyük bir grup var. Eylemler, mitingler yapmak ve cephe almak istiyorlar. Türkiye bu işten mümkün olduğu kadar uzak durmalı.”

ABD’YE SERT BİR YANIT VERİLMESİNE EKONOMİ ENGELİ

Amerikalı askerlerin faaliyet yürüttüğü bölgeyi tehdit ettiği gerekçesiyle F-16 ile düşürülen Türk SİHA‘sına ilişkin eleştirilerini sunan Ertürk, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Amerikalılar bizim SİHA’mızı düşürdü iktidar bu bilgiyi bizden sakladı. Çünkü ekonomi iflas, ABD’ye tepki veremeyeceklerini biliyorlardı. O SİHA’yı ABD’nin tepkisine bakmak için göndermişlerdi. Amerikalı açıklamasaydı bu bilgiyi bizden kaçırmışlardı. NATO’nun ayağa kaldırılması lazımdı. bu yapılanı yuttuk, çünkü batıdaki fonlardan para gelmesi lazım. Ben operasyon tipine ve yakınlarda uçağın kalkabileceği yerlere bakıp İncirlik’ten kalktığını tespit etmiştim. Amerikan basınında uçağın kalkış yerinin yazılmaması ve Türk hükümetinin benim iddiamı yalanlamaması da bunun doğru olduğunu gösterdi.”