KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet’in Ege’si için yazdı…
Ülkemizde giderek artan çevre konusundaki çok tartışmalı ve yanlış kararlardan biri daha gündeme geldi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tabiat parkı Spil Dağı’nı da içine alan Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) Projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlattı.
Manisa ile özdeşleşmiş Spil Dağı, 1969 yılında Milli Park ilan edilmiş, jeolojik, morfolojik, arkeolojik ve mitolojik özellikleri içerisinde barındıran ülkemizin önemli rekreasyon alanlarından biridir.
Ne yazık ki tarih, mitoloji ve flora bakımından çok zengin olan bu yer RES tehlikesi ile karşı karşıya.
İnanılır gibi değil!
Düşünsenize toplamda bin 212 hektar alanı kapsayacak bir projeden bahsediyoruz.
Projeye göre, İzmir il sınırı içerisinde 3, Manisa il sınırı içerisinde 2 adet türbin, 1 adet şalt merkezi, 1 adet elektrik depolama tesisi kurulması planlanıyor.
Bölgeye dikilmesi planlanan türbinler için orman alanı, tarım arazisi ve Spil Dağı Tabiat Parkı sınırları içinde kalan yüzlerce ağaç kesilecek. Diğer yandan bu bölge Yılkı atlarının yaşam alanı olduğundan tümüyle canlılara zarar verilecek.
Dağın en ünlü bitkisi kümeler halinde yetişen Spil ya da Manisa Lalesi adıyla anılan laleler de burada. Anlaşılan farklı endemik türlerin yer aldığı zengin bitki örtüsü de büyük zarar görecek.
İşte ülkemin birçok yerinde RES’ler bu şekilde her şeyi yok etmekte.
Lakin AKP bu sevdasından vazgeçecek gibi değil.
Ve bu inatlaşma bir türlü bitmek bilmiyor.
Bu ve benzeri projelerde; yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve en önemlisi yerel halkın görüşlerini dikkate almadan gerçekleştirme inadını ülkenin her yerinde sürdürmeye kararlı bir iktidar ile karşı karşıyayız.
İnanın halka rağmen siyaset olmaz.
“Ben yaptım oldu” anlayışı ile kimse bir yere varamaz.
Yenilenebilir- temiz enerji adı altında doğanın, yaban hayatının, tarım, turizm ve tarihi alanlarının talan edilmesine bu halk izin vermez.
Bu ülkenin her bir karış toprağı çok değerli ve özeldir.
Hep söylemişimdir bu topraklar kimsenin tekelinde değildir.
Yaşadığımız hayat, RES ile kazanacağınız milyon dolarlarınızdan şirketlerinizin artan cirolarından, çok daha değerli ve büyüktür!
AKP zihniyeti ile filizlenen başta maden ocakları, HES’ler ve RES’ler olmak üzere bu ülkenin havasına, suyuna, doğasına zarar veren ne kadar proje varsa iptali için bu millet mücadele verecektir.
Halkımızın bu yapılmak istenenlere kararlı bir şekilde dik duruş sergilemesi bu tarz projelerin önünü kesme adına bir meydan okuma olacaktır.
Unutulmamalı ki hiç kimse RES’lere karşı değildir.
Sorun RES’lerin kurulduğu yerler ile ilgilidir.
Ve her zaman belirttiğim gibi hiçbir proje yahut elde edilecek rant bu ülkeden önemli değildir!