Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve SOL Parti, Hrant Dink’in katledildiği Sebat apartmanı önünde protesto gösterisi düzenledi. Cumhuriyet’e konuşan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ve SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, Hrant Dink cinayetinin asıl suçlularının yargılanmadığına dikkat çekti.
SOL Parti, Osmanbey metro çıkışından Hrant’ın katledildiği Sebat apartmanı önüne ‘Hepimiz Hrantız hepimiz Ermeniyiz’ ve ‘Faşizme inat kardeşimsin Hrant’ sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Sebat apartmanı önünde ise basın açıklaması SOL Partililer adına Nuriye Alsancak okudu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise Samast’ın serbest bırakılmasına karşı, Hrant’ın katledildiği Sebat apartmanı önündeki ‘Hrant Dink burada öldürüldü’ yazılı tabelaya karanfil bıraktı.
BİR BEBEKTEN BİR KATİL YARATAN KARANLIK!
Karanfil bırakılmasının ardından Cumhuriyet‘e konuşan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Her şeyden önce çok üzgünüm. Onlarca, yüzlerce insan düşüncelerinden dolayı hapiste tutulurken hiçkimseye uygulanmayan yasalar, AYM kararları varken, infaz yasasını uygulamayı ancak böyle bir toplumsal yaranın failleri için akıl edebiliyorlar. Ogün Samast’ın 2011’de kendi savunmasında ‘Ben Hrant Dink’i tanımazdım, Agos’u bilmezdim, ben mi onu hedef gösterdim, ben mi gazeteye fotoğraflarını bastım’ diye soruyordu. Bu sorunun cevabını vermeden bir piyonun yargılanıp salıverilmesiyle ne Hrant Dink cinayeti ne de diğer faili meçhul cinayetlerin aydınlatılma ihtimali var.
Hrant öldürüldüğünde 22 yaşındaydım ve Agos gazetesine, yani buraya gelmişti. Rakel Dink, ‘Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz’ demişti. Biz bu karanlığı sorgulamayı bıraktığımız zaman Hrant Dink’i ve diğer faili meçhulleri kaybetmiş oluruz” diye konuştu.
“TOPLUMLA ALAY EDİYORLAR”
SOL Parti PM Üyesi Alper Taş ise Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İktidar sahipleri ve onların yanıbaşındakiler, bir ‘milli yargı’ kavramını gündeme getirdiler. Milli yargı dedikleri iktidar yanlısı olan yargıdır. Anayasa Mahkemesi’ni de hizaya çekmeye çalışıyorlar. İktidar yandaşlarını serbest bırakıp, bu antidemokratik uygulamalara karşı çıkan yoldaşlarımızı içeride tutmaya devam ediyorlar. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Can Atalay, Barış Pehlivan ve daha pek çok arkadaşımız içeride. ‘Milli Yargı’ diyenler kendi yandaşlarını, örneğin Sivas katliamcılarını, hizbullahçı domuz bağcıları, mafyaları yargıya talimat vererek dışarıya çıkardı. Ogün Samast da bunun örneği. Toplumla alay ediyorlar. Ogün Samast tetikçiydi ve bu cinayeti örgütleyen bir milli mutabakat vardı. Bu milli mutabakatı yapanlar yargı önünde hesap vermedi.”